Savaş Ustası: Büyük İskender ve Savaşları

Büyük İskender, MÖ 3256 yılında Pella’da dünyaya geldi. Babası Makedonya’nın kralı II. Philippos, annesi ise kral Neoptolemus’un kızı Olympios’dur. Büyük İskender 16 yaşına kadar Aristoteles’ten eğitim aldı. 20 yaşındayken babasını bir suikast sonucu kaybetti ve kendisi tahtın yeni sahibi oldu. Büyük İskender tan 13 yıl hükümdarlık yaptı ve bu süreç içinde çok büyük zaferlere imza attı.13 yıl içerisinde hükümdarlığını Makedonya dan Hindistan’a kadar genişletti.
Büyük İskender neredeyse dünyanın tamamını işgal ederek en büyük askeri liderlerden biri olarak ismini tarihe yazdırdı. Onun tek amacı dünyayı Yunan uygarlığı ve diline bağlı bir tek hükümdarlık kurmaktı. Makedonya’dan başlayıp Asya ve Hindistan’a kadar ilerlemiş ancak ani ölümü ile planı gerçekleşemedi.
Ölümünün ardından kurmuş olduğu imparatorluk parçalanmıştır. Büyük İskender Arabistan’ı ele geçirmek isterken M.Ö 13 Haziran 323 yılında yakalandığı sıtma hastalığından dolayı vefat etmiştir. 32 yaşında hayata gözlerini yuman Büyük İskender’in doğu ve batıda birçok yeri ele geçirmesi sonucu doğu ve batı kültürünün birbirini etkilemesiyle yeni bir kültür; Helenizm doğmuştur.
Büyük İskender’in Hayatı ve Tahta Çıkışı
Büyük İskender 20 Temmuz 356 356 yılında doğdu. Doğum yeri devletin başkenti ve aynı zamanda hükümet merkezi olan Pella şehridir.
İskender isminin manası iyon dilinde filozof kelimesinin karşılığıdır. Etimolojiye göre de İskender aklın aşığı manasını taşır.
Büyük İskender’in soyunun nereden geldiği konusu tartışmalıdır. Anne tarafında ailenin köklerinin Homeros kahramanlarına kadar uzandığı söylenir. Baba tarafından ise çok soylu bir geçmişe sahipti.
Büyük İskender’in fiziksel özellikleri hakkında net bir bilgi vermek pek mümkün değildir. Nedeni ise eski çağa ait kaynakların abartılarla dolu süslenmiş bir anlatıma sahip olmasıdır. Ancak bulunan bazı lahitler, anlatımlar ve mezar taşları ile antik eserlerdeki görüntüler, Büyük İskender’in fiziksel özellikleri hakkında biraz bilgi verir.
İskender bu kaynaklardan yola çıkarak orta boylu olarak nitelendirilmiştir. Doğum hatası nedeniyle de kafasını arka sola doğru eğik tuttuğu, gözlerinin ise oldukça belirgin ve parlak olduğu kaynaklarda geçer.
İskender, öğretmeni olan Aristo’dan iyi bir eğitim alarak kendini çok iyi geliştirmiştir. Yürüyüşü oldukça keskin, bakışı oldukça etkileyici ve sesi bir o kadar kuvvetli olan İskender, babasından daha çok annesini severdi. Keskin bir zekaya sahip olması ve şiirin onu oldukça heyecanlandırması da bir diğer özelliğidir.
Büyük İskender’in bir atı vardır ki adı Bucephalus, ancak İskender’in ilk fethini yaparken bindiği at olmanın yanı sıra hayatı boyunca da en yakın dostu olmuştur. İskender’in Makedonya’dan başlayıp Hindistan’a kadar süren yolculuğu esnasında hep yanında olmuştur. Atın terbiyesi ile bizzat kendi meşgul olan İskender, Hindistan’ı fethettiği vakit atına ithafken Bucephalus isminde bir şehir de inşa etmiştir.
İskender’in gençliği ise iki evrede geçmiştir. Birinci evresi annesi Olympios ve ilk öğretmenlerinin etkisiyle geçen çocukluğu, ikinci evre ise babası tarafından yetiştirildiği ve hazırlandığı prenslik yıllarıydı. Büyük İskender büyürken babası genellikle seferlerde olduğu için annesi ile daha çok vakit geçirmiştir.
İskender’in hayatına damga vuran ve şüphesiz onu en çok etkileyen hocası Aristoteles’tir. İskender doğduğunda babası Aristoteles’e bir mektup yazarak onun zamanında doğduğu için çok mutlu olduğunu belirtmiştir.
Düşünceleri ile dünyayı fetheden bir adam, kılıcıyla dünyayı fetheden bir adama ders vermiştir.
İskender’in Tahta Çıkışı
Bir sefer esnasında öldürülen II. Philippos’ un ardından Makedonya karışmış, İskender’in tahta çıkmasına kesin gözüyle bakılmışsa da buna muhalif gruplar ortaya çıkmıştır. Özellikle Attalos tahta geçecek başka bir halef arıyor ve bu herkesçe biliniyordu. Attalos, ailesi ve yandaşları Büyük İskender’in tahta çıkmasını hiç mi hiç istemiyordu. Bunun dışında İskender’e karşı çıkacak bir başka birileri de vardı. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen İskender tahta çıkmayı başarmıştı.

Büyük İskender’in Seferleri
Hayatı boyunca birçok başarıya imza atan Büyük İskender’in seferlerini üç ana başlığa ayırarak incelemekte fayda vardır. Hayatı boyunca seferden sefere koşan ve hemen hemen dünyanın dört bir yanını fetheden İskender’in savaşları;
- İskender’in Asya Seferleri
- Granikos Savaşı
- İssos Muharebesi
- Suriye Seferi
- Gazze Harekâtı
- Mısır Seferi
- Arbela Muharebesi
- Pers Şehirlerini Zaptı
- Büyük İskender’in İran Seferi
- Büyük İskender’in Hindistan Seferi
- Cihelum Savaşı
Asya seferini İskender’den önce babası düşünmüş anca ömrü bu sefere yetmeden ölmüştür. Büyük İskender ise Asya seferleri için bütün hazırlıklarını tamamlamış ve planlamış olduğu Pers seferi için Yunanistan’dan MÖ 334 yılında harekete geçmiştir. İskender’in ordusunun sayıca çok fazla olmamasına rağmen kendisine ve ordusuna güveni oldukça yüksekti.
Kara ordusu ve deniz donanması ile yola çıkan Büyük İskender, donanmasını bu sefer sırasında önce Çanakkale Boğazı’nı geçmek için daha sonra Miletos Muhasarasında liman ağzını kapatmak için kullandı. Bu dönemde Persler, Mısır ve Fenike gemilerinden meydana gelen bir donanma ile Akdeniz’e hakimdiler.
Büyük İskender, Pers seferi esnasın da Persleri daha yakından tanımak için dilleri ve edebiyatlarını da öğrenmiştir. Bununla kalmamış, felsefe, örf ve anane, hatta kıyafet, savaş taktikleri ve sanayi ile askeri teşkilatlarını da araştırmıştır. Sırf bu sefer için Yunanistan’dan 600 altın talent almış hatta 100 talentte annesi vermiştir.
Bu paraya kendi hazinesini de katmış ancak yapacağı seferler çok büyük olduğu için topladığı bu para çok yetersiz kalmıştır. Büyük İskender bu parayı kendileri savaşta iken aileleri sıkıntı çekmesin diye dostlarına ve generallerine dağıtarak parasız bir şekilde sefere çıkmıştır.
İskender çıkmış olduğu seferlerde sırasıyla birçok başarılar kazanmış önce Asya’yı fethetmiş daha sonra İran’ı zapt etmiş ve topraklarını Hindistan’a kadar genişletmiştir.